09.06.2013 Batman kMM Toplantı Tutanağı

YER: BELEDİYE MECLİS SALONU
TARİH: 9 HAZİRAN 2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / MAZLUMDER (Emenullah Tayfur – YKÜ)
2 / Kurdi-Der (Kurdi-Der – YKÜ)
3 / Çevre Gönüllüleri Derneği (Recep Kavuş – Başkan)
4 / İHD (Nihat Ekinci – MYK Üyesi, İsmail Ayayna– Yönetici)
5 / BEY-DER (Osman Alpgan – YKÜ)
6 / BAT-DER (M.Emin Bulut – Başkan)
7 / Batman Gençlik Konseyi (Suzan Yıldırım – Bşk. Yrd.)
MESLEK ODALARI
1 / BARO (Tamer Öztoprak – Başkan Yrd.)
2 / Gazeteciler ve Yayımcılar Cemiyeti (Melek Barış – Üye)
SENDİKALAR
1 / DİVES (Selim Yılmaz – MYK Üyesi)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 /
GOZLEMCİLER
1 / Gözlemci katılımı olmadı.
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Milletvekili katılımı olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / Belediye başkanı katılımı olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Ziver Özdemir (Ak Parti)
2 / Ayla Akat (BDP)
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
1 / İlkha Haber Ajansı
MODERATÖR
Cuma Gülcü (kMM Girişimcisi)
KONULAR
GENEL KONU: Gezi Parkı Olayları, Gösteri Hakkı, Kararlara Katılım
YEREL KONU: Yerelde Alınan Kararlara Sivil Toplumun ve Halkın Katılımı
KONUŞULANLAR
1 / Nihat Ekinci: Bu olay bize şunu gösterdi ki, demokrasi sadece seçimden ibaret olmamalıdır. Zaten mevcut seçim sistemi de adil değildir. Seçimde sadece önümüze sunulanlar arasından tercih yapmak zorunda kalıyoruz. Baraj sorunu olduğu için sadece 3 veya 4 parti seçime katılabiliyor. Böyle olunca birçok seçmenin tercihi dışarıda kalmış oluyor. Yine bu olay şunu gösterdi ki, demokrasi de alınan kararlara ilgilileri de dahil etmezsen, üstüne bir de şiddet gösterirsen, sonuç buralara varır. Hepimiz biliyoruz ki bu sadece çevre meselesi değildir. Şayet öyle olsaydı aynı tepki Hasankeyf, Dersim ve Halfeti için de gösterilirdi. Esas mesele her geçen gün demokrasinin kısıtlandığı hissinin uyanmasıdır. Çok sayıda yaralı, gözaltı ve ölü oldu. Bundan yerel yönetimlerin de artık bir ders çıkarması gerekmektedir. STK’ların artık partilerin askeri olmaktan kurtulmaları gerekmektedir. Tabanın sesi duyulmalı ve yansıtılmalıdır. Bu olayla anladık ki lidersiz de muhalif olunabiliyormuş. Eğer toplumu çok sıkıştırırsan sonuçları bunlar olur. Bir kez daha gördük ki bir an önce yerel yönetimler yasası çıkarılmalıdır. Eğer demokrasiden söz edeceksek vali, belediye başkanı ve meclis üyelerini halk seçmelidir. Atama ve dayatma olduğu sürece demokrasinin gelmesi mümkün değildir. Atama olunca halkın sesine kulaklar tıkanıyor çünkü kişi kendini atayana karşı sorumlu hissediyor o zaman. Türkiye son elli yılda belki en iyi durumuna ulaşmıştır. Bu dönemde şayet Kürtler de alana inerse hükümet düşer. Şayet hükümet düşerse bütün süreç heba olabilir. Kürtler bu tepkiye destek olmalı ama alanlara asla inmemelidir bence. 
2 / M. Emin Bulut: Bu olay bir ezber bozmuştur. Burada herkes gazını da vermiştir; gazını da almıştır. Yeni bir gençlik konsepti ortaya çıkmıştır. 60 gençliği, 70 gençliğinden farklı bir gençlik bu. Bunun yeni bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Demokraside her şey sandık demek değildir. Görülüyor ki kim başa geldiyse sistemi bir güç unsuru olarak kullanıyor. İktidarın kendini silkelemesi gerekiyor. Topçu Kışlası’nın bu şekilde dayatılması da aslında askeri bir zihniyetin devamı gibidir. Sırrı Süreyya’nın yaptığı çok anlamlı ve değerlidir. Aynı duyarlılığı Hasankeyf, Dersim, Sason, Halfeti için de göstermeleri gerekiyor. Yerel’e baktığımız zaman bundan iki üç yıl önce Endüstri Meslek Lisesi’nin bahçesinde AVM yapılması gündemdeydi. Batman STK’ları olaya büyük tepki koyarak bunun önüne geçmişlerdir. Bugüne kadar yapılan hiçbir şeyde halka danışılmamış, halkın fikri sorulmamıştır. Bu zihniyetin artık değişmesi gerekmektedir.
3 / Recep Kavuş: Bu olay bugünden başlamış bir hareket değildir. İki yıl önce doğamıza sahip çıkmak adına Büyük Anadolu yürüyüşü adı altında gerçekleştirilen yürüyüşte biz de Mezopotamya grubu içerisinde yer alıyorduk. Ankara’ya yürüyerek doğamız elden gidiyor dedik. Orada her kesimden insanlar var idi. Gölbaşı’nda inanılmaz bir güç ve engellemeyle karşılaştık. Daha sonra orada gruplar arasında da sorunlar yaşanmaya başladı. Bölünmeler oluştu. Buna rağmen Ankara’nın merkezinde çadırlar kuruldu. Demem o ki bu bir anda olmadı. İMF, faiz lobisi, ulusalcılar, uluslar arası güçler hepsinin bu işte parmağı olabilir ama asıl işin özü bu değildir. AKP, CHP, MHP, bunların hepsinin tavrı aynıdır. Sisteme dâhil olan tüm partilerin anlayışı birdir. Gezi olayını bir birikimin sonucu olarak görüyor ve destekliyoruz.
4 / Selim Yılmaz: Aslında demokrasiden bahsetmek biraz anlamsız çünkü olmayan bir şeyin neyinden bahsedebiliriz ki. Bu ülkede demokrasi yoktur. Gezi olaylarına gelince, ben iki tarafı da samimi bulmuyorum. Ne iktidar, ne de orada çevreciymiş gibi görünenler… Burada yaşanan onlarca doğa katliamı karşısında neredeydiler bunlar? Başbakanın tavırları bir lidere yakışmayan tavırlardır. Sorunu çözmek istemiyor gibi görünüyor. Olası bir krizde sonuçları düşünemiyorum bile. Biz doğamıza sahip çıkarken bize terörist muamelesi yapışıyordu. Ben bu eyleme destek vermiyorum. İçinde ulusalcıların, MHP’lilerin olduğu cennete bile gitmek istemem.
5 / Suzan Yıldırım:  Selim Bey’in sözlerini önemsiyor ve doğru buluyorum. Bu eylemin samimi olarak başladığını düşünüyorum. İstanbul İstanbullulara, Batman Batmanlılara sorularak yapılmalıdır. Başbakanın balkon konuşmasını, o dili kullanmasını özlüyorum. Olayların başlamasından önce dış basınında orada hazır olması, barış sürecine denk gelmesi, İMF’nin borcunun bitmesi, ayrıca düşündürüyor beni. Başbakanı eleştirecek çok şey var. Hepsi de haklı eleştirilerdir. Ama bunu çözecek kişi de başbakandır. Bu süreçte barışa zarar verebilecek tutumlardan uzak durmalıyız. Bence Gezi Parkı’na dokunulmasın, hatta ismini de Hrant Dink Parkı yapsınlar. Toplumsal barış adına da güzel bir jest olur.
6 / Osman Alpgan: Tepkilerin amacı kesinlikle 3-5 ağaç değildi. Başbakanın sert sözleri ve polisin tavırları idi. Ama bunların samimiyetine ben de inanmıyorum. Çünkü samimi olan kişi yakıp yıkmaz. Esnafa zarar vermez. Emniyet güçlerinin tavırları da kabul edilebilir değildir. Ama aynı tutumlar burada da oluyor, her yerde de oluyor. Bu yaşananların demokrasiye katkı sunacağını düşünüyorum.
7 / Fırat Kanat: Bu olaya baktığımız olayın birinci muhatabı belediye başkanı ama ekranlarda onu hiç göremiyoruz. Bütün açıklamalar başbakandan geliyor. Tek temennim yaşananların sürece zarar vermemesidir.
8 / Emrullah Tayfur: Gezi ağacı birkaç ağacın meselesi değil, biriken bir tepkinin sonucudur. Ama bu tepkinin büyümesi asıl konuşulması gerekenlerin görülmemesine sebep oldu. Şu anda konuşulması gereken, ana dilde eğitim, Hrant Dink davası, Uludere vs. Bunların hepsi adeta unutulup gitti gibi görünüyor. Katılırız, katılmayız ayrı mesele ama demokratik tepkilere saygı duymalıyız. Ama aynı sertlikle bizler de muhatap olduğumuzda hiç bu kadar gündem oluşturmamıştı ve haberleştirilmemişti. Hekim Lokman’a sormuşlar düşmeden yürümeyi nasıl öğrendin? Demiş ki körlere baka baka öğrendim. Çünkü onlar önce kontrol edip sonra yürüyorlar. Bizler de sanırım önce karşımızdakini anlayarak başlamalıyız işe.
9 / Tamer Öztoprak: Ben bu yaşananların sürece etki edeceğini pek zannetmiyorum. Kürtler sahaya inmedikçe sürece bir zarar gelmez diye düşünüyorum. Bu olaya da her şerden bir hayır gelir diyerek bakmak istiyorum. Tek üzüntüm ölümlerin, yaralanmaların olmasıdır. Apolitik bir kesimin de etki yaratabileceği görüldü. Birkaç ağacın kesilmesiyle bunlar olabiliyorsa, demek bundan sonra daha dikkatli durup düşünmek ve uygulamak gerekecek.
10 / Melek Barış: Yaşananların sebebinin demokrasinin gerçekten amacına uygun olarak algılanmaması ve insanın merkeze alınmaması olduğunu düşünüyorum.    
          
ÖNERİLER
1 /
ORTAK SONUÇ
1 /
 
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
100 civarı sivil toplum kuruluşu ile iletişime geçildi. E-mail ve telefonlarla bilgilendirmeler yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon ve fax yolu ile 4 milletvekili ile de iletişime geçtik. Vekillerden Ziver Özdemir ve Ayla Akat’tan geri dönüşler aldık. Katılamama nedenlerini belirttiler. Ama vekil katılımı olmadı.
MEDYA İLE
30 civarı basın temsilcisi ile e- mail yolu ile iletişime geçildi. Toplantımız öncesi ve sonrasıyla yerel medyada haberleştirildi.
KATILIMCILARLA
E-mail ile tüm katılımcılardan konu istedik. 2 yanıt geldi. İkisi de aynı konunun konuşulmasını talep ediyordu. Talepleri doğrultusunda konu seçimi gerçekleşti. Fakat sonda gelişen olaylar nedeniyle konu değişikliğine gidildi.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Batman kMM Hamalı Cuma Gülcü