YER: BELEDİYE MECLİS SALONU
TARİH: 5 MAYIS 2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Aydın-Der (Evren Arı – Başkan)
2 / Mazlumder (Hasan Argünağa – Başkan)
3 / Çevre Gönüllüleri Derneği (Recep Kavuş – Başkan)
4 / Ahmede Xani Derneği (Nuri Mehmetoğlu – Başkan)
5 / Kurdi – Der (Fırat Kanat – YKÜ)
6 / İHD (İlyas Ekinci – YKÜ)
MESLEK ODALARI
1 / Batman Gazeteciler ve Yayıncılar Cemiyeti(Melek Barış- Üye)
2 / BARO (Ferman Yardımcı – YKÜ)
SENDİKALAR
1 / Özgür Eğitim-Sen (Mehmet Soysal – YKÜ)
2 / DİVES (Selim Yılmaz – YKÜ)
3 / ESM Sendikası (Cüneyt Aksoy – İl Temsilcisi)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 /
GOZLEMCİLER
1 /
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Milletvekili katılımı olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / Belediye başkanı katılımı olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
Mesaj gönderen vekil olmadı.
DİĞER KATILIMCILAR
1 / Prof. Fazıl Hüsnü Erdem (Özel Konuk)
2 / Av. Murat Çiçek (Özel Konuk)
MEDYA
1 / İlke Haber Ajansı
MODERATÖR
Cuma Gülcü (kMM Girişimcisi)
KONU
ÇÖZÜM SÜRECİNİN NERESİNDEYİZ?
KONUŞULANLAR
1 / Fazıl Hüsnü Erdem: Aslında baktığımız zaman bu sürecin ilk başlangıcı herkeste bir şok etkisi yarattı. Çünkü bu süreç başlamadan önceki ortamı bir göz önüne getirdiğimizde öyle bir şeyin olması mümkün görünmüyordu. Çünkü bu sürecin hemen öncesinde bir yanda çok büyük operasyonlar düzenleniyor, öte yandan PKK de alan hâkimiyeti çabası içine girmiş, şiddetli çatışmalar, ölümler yaşanmaktaydı. İktidar kanadında özellikle de Başbakan’dan milliyetçi söylemler duymaktaydık. Tüm bunlar yaşanırken birden bu süreç başladı. Tabi tüm bunlar yaşanırken aniden bu sürecin gelişmesi tüm kesimlerin hem kafasını karıştırdı hem de şüpheler uyandırdı. Fırat’ın batısında “Ne oldu da, ne verdik de anlaşıldı?”, Fırat’ın doğusunda da “Ne aldık da silahlar bırakılıyor?” soruları sorulmaya başlandı. Ama sanırım şimdi bu durum yavaş yavaş aşılmaya başlanıyor. Tabi bu sürecin öncesi de yaşandı. İlk önce Habur, ardından Oslo süreçleri yaşandı. Her ikisi de başarıyla sonuçlanmadı. İlk defa bu kadar net ve sonuç verici gelişmeler yaşanıyor. Aslında baktığımız buna en benzer örnek olarak Güney Afrika örneği var. Süreçler birbirine çok benziyor. Bu örnek incelendiğinde belki de kaygılar biraz olsun gidecektir. Sanırım bu sürecin en önemli kısmı rahmetli Şerafettin Elçi’nin de dediği gibi “Türkleri ikna, Kürtleri tatminden” geçiyor. Bunun önemli araçlarından biri de Akil İnsanlar Heyeti’dir diye düşünüyorum. Biz bölge heyeti olarak çalışmalarımızı tamamladıktan sonra bir rapor hazırlayacağız. Bu raporu hem hükümete sunacağız hem de düşüncelerimizi kamuoyu ile paylaşacağız. Bu şekilde iki kesimde birbirinden haberdar edilecek.
2 / Murat Çiçek: Yaşanılanlar açısından baktığımızda çok kötü geçirilen bir yılın ardından bu sürece girildi. Kötü geçirilen dönemde hep şunu düşündüm: “Olayların bu kadar yoğunlaşması ve sürecin kötüye gitmesi hayra alamet değil…” Neticede de bu kötü giden bir durumdan sonra böylesine olumlu ve umut verici bir sürece gidildi. Ben bu süreçte 3. şahısların çok katkı sunabileceklerine inanıyorum. Akil İnsanlar da bunlardan biridir. Bence bu süreçte isimleri tartışmak doğru değildir. Bunlar iki kesimden de saygı gören isimlerdir. Özellikle de bu bölge heyeti için bunu net olarak söyleyebilirim. Ayrıca bu heyet icracı bir komisyon da değildir.
3 / Selim Yılmaz: Sürekli olarak Türklerin hassasiyetinden söz ediliyor. Sanki Kürtlerin hiç hassasiyeti yokmuş gibi davranılıyor. Başlarına gelmedik olay kalmayan Kürtler ama arka plana atılmak istenen de yine onlar. Kürtlerin de hassasiyetlerinin göz önüne alınmasını istiyorum. Şu anda var olan anayasa sadece Türklerin haklarını koruyan bir anayasadır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Devlet kutsaldır; ama şayet devlet milleti için var olursa kutsaldır. Bu devlet milleti için var değildir.
4 / Nuri Mehmetoğlu: Keşke Fırat’ın doğusunda yer alan heyettekiler Kürtçe bilselerdi de biz de onlara derdimizi öyle anlatabilseydik. Genelde hep buraya benzerlik yönünden Güney Afrika örneği verilir. Ama baktığımız zaman Güney Afrika’da yaşanan sürecin tamamında 3 tane faili meçhul cinayet işlenmiş. Burada yaklaşık 17 bin tane… Birileri bu sürecin sonunda ne olursa olsun elbette tatmin olmayacaktır. Ben daha oğlunu dağda kaybedip ikincisi olsa onu da gönderirim diyen Kürt annesi görmedim. Hepsi de benim canım yandı başkalarının yanmasın, benimki öldü başkalarının ölmesin der. Ama aynı şeyi asker anneleri için söylemek mümkün değildir. Ayrıca yaşanan bu süreçte başbakanın bu ani ve keskin dönüşü ister istemez herkesin kafasında soru işaretleri yarattı. Herkes ister istemez ne oldu da böyle döndü diye düşünüyor. Beni en çok düşündüren şey, olası bir sonuçsuzlukta, tekrar çatışma ortamına mı girilecek, daha mı kötü olacak? Bunlar beni ciddi mana da düşündürüyor ve endişelendiriyor.
5 / Evren Arı: Öncelikle Kürt sorunu yoktur, Kürdistan sorunu vardır. Sayın Öcalan’ın ümmet ve Misakı Milli vurgularını ön plana çıkarmasının nedeni aslında büyük merak konusudur. Bir gerçek var ki barış sürecini en çok isteyenler ve destekleyenler Kürtlerdir. Bu apaçık ortadadır. Bu süreçte Uludere mutlaka aydınlatılmalıdır.
6 / İlyas Ekinci: Kürtler hep barıştan yana olmuş, tavrını bu yönde ortaya koymuştur. Süreci destekliyoruz. Savaş yıkımdır, kandır, gözyaşıdır. Kürtlerin bu pistin neresinde oldukları bilinmemektedir. Henüz açılmamış yüzlerce mezar var. Devlet geçmişiyle yüzleşecek mi? Kürtlerden özür dileyecek mi? Bunlar olmadan barışın bir ayağı eksik kalır. Bu süreçte askeri operasyonlar olursa bu iş yürümez. Bu süreçte herkes elini taşın altına sokmalıdır. Böylesi önemli bir toplantıya bile katılımın azlığı büyük üzüntü vericidir. Akil İnsanlar bu süreçte toplumu doğru bilgilendirmelidir.
7 / Recep Kavuş: İçinde bulunduğum süreçler, gözlemlerim ve bildiklerimden hareketle bu sürece kolay gelinmediğini söyleyebilirim. Çok aşamalardan geçilerek, çok emekler sarf edilerek bugüne gelindi. Akil insanların sadece şuanda değil, bu sürecin öncesinde de büyük katkıları olmuştur. Barışa dair katılarının olacağına da inanıyorum. Benim umudum var. Bu süreçte çok göz ardı edilen bir şey de ekolojik unsurların yok edilmiş olmasıdır. Güvenlik adı altında çok fazla gereksiz yollar yapıldı. Tarım alanları gitti. Hasankeyf’i kaybediyoruz. Savaş devam ederse doğamız daha da yok olmaya devam edecek.
8 / Mehmet Soysal: Türkler ile Kürtlerin karşılaşmaları 1071’e dayanıyor. Selçuklu ve Osmanlı döneminde Kürdistan vardı. Bu daha sonraları yok sayılmaya başlandı. Eğer bizler kardeş isek, insan kendisi için istediklerini kardeşi için de istemelidir. Barış tek yoldur elbette, ama sağlıklı ve adaletli bir barış olmalıdır.
9 / Ferman Yardımcı: Bence her şeyden önce yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bunlar yapılmadan silahlar bırakılsa bile bu sorunun devam edeceğini düşünüyorum. Bir başka sorun da devletin kırmızı çizgilerle belirlediği meslek alanları var. Bunlara sistemle uyuşmayan birinin girmesi mümkün değildir. Bu durum farklılıkları anlaşılır kılmayacaktır. Samimiyet noktasında ciddi kuşkularım var.
10 / Hasan Argünağa: Şu anda bu şehrin seçilmiş belediye başkanı 3,5 yıldır cezaevindedir. Bu durum bile nasıl bir süreçten geçtiğimizi göstermektedir. Gerçekten de en karanlık, en umutsuz olunan bir zamanda bu süreç gelişti. Herkes doğal olarak şaşırdı. Elbette bunun uluslar arası boyutu da vardır. Ama ne olursa olsun olumlu bir sürece girildi. Ben başbakanın bu ani ve keskin dönüşünü kendi adıma hayra yormak istiyorum. Eğer bugün Devlet ile Kandil bu işi yapıyorsa, buna destek olmak, katkı sunmak gerekir.
11 / Fırat Kanat: Cumhuriyete kadar bu coğrafyanın adı Kürdistan halkı ise Kürt idi. Cumhuriyetten sonra ise bölgenin ismi Şark, halkı ise Türk oldu. Ulus devlet olma ile ilgili sanırım Milli savunma Bakanı’nın yaptığı gaf her şeyi ortaya koymaktadır(Ermenilerle ilgili sözleri). Maalesef Türklerin Kürtlere karşı bir önyargıları var. Aynı durum Kürtlerde söz konusu değildir.
12 / Cüneyt Aksoy: Neden hep Kürtler bir şey istiyor. Mademki eşitiz neden Türkler bir şey istemiyor? Bu mesele nereye kadar, ne zamana sürerse sürsün enin de sonunda gideceği yol barıştır.
13 / Melek Barış: Geçenlerde Batman’a Balıkesir’den bir grup gazeteci geldi. Bunlar Osman Baydemir’i ziyaret edip kendisine Balıkesir forması hediye etmişler. Döndüklerinde bunu yaptıkları için büyük bir tepki karşılaştıklarını belirttiler. Sanırım aramızdaki en büyük fark bu olsa gerek. Oysa böyle bir durumdan biz ancak mutluluk duyardık. O nedenle daha çok ikna edilmesi gerekenler ülkenin batısındakiler diye düşünüyorum.
SORU-CEVAP KISMI
1 / Melek Barış: Bu sürecin sizce sağlam temelleri neler?
Fazıl Hüsnü Erdem: Bütün Dünya’da masaya oturmanın iki tane ön koşulu vardır. 1. Tarafların birbirini yenememesi 2. İktidarın iktidarını kaybetme riskinin olmaması ve tabiî ki de güçlü ve cesur liderlerin olması. Şuanda bütün bunlar var. Bunun dışında da ne bir güvence ne de sağlam bir temel yok.
2 / Mehmet Soysal: Şu ana kadar bölgede yaptığınız toplantı ve ziyaretlerde en ortak istekler nelerdir?
Murat Çiçek: En ortak talep ana dilde eğitim isteğidir. Ayrıca andımızın kaldırılması, dağlardan “Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” yazılarının silinmesi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, koruculuğun kaldırılması en ortaklaşan ve en çok dile getirilen taleplerdir. Bir de BDP’ye yakın kesimlerde Öcalan’a özgürlük talepleri de var. Ama bu ortak talep olarak göze çarpmadı.
3 / İlyas Ekinci: Kandil ile Öcalan görüşmesi mümkün görünüyor mu?
Fazıl Hüsnü Erdem: Bu konuda bir bilgimiz yok. Muhtemelen bu da olabilecek bir şeydir.
4 / Hasan Argünağa: Akil İnsanlar’ın yeni anayasa sürecine bir katkıları olacak mı, bu konuda bir rol üstlenecekler mi?
Fazıl Hüsnü Erdem: Onu bilmemiz mümkün değildir. Bu süreç bir devlet projesidir. Bu işin içinde MİT de vardır, Genelkurmay da vardır. Son olarak da bir arkadaşımızın dile getirdiği bir şey vardı: “Devletin bazı mesleklerle ilgili kırmızıçizgileri var.” diye. Buna kesinlikle katılıyorum. Bürokrasinin de artık Türkiyelileşmesi gerekmektedir.
ÖNERİLER
1 /
ORTAK SONUÇ
1 /
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
100 civarı sivil toplum kuruluşu ile iletişime geçildi. E-mail ve telefonlarla bilgilendirmeler yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
MEDYA İLE
30 civarı basın temsilcisi ile e- mail yolu ile iletişime geçildi. Toplantımız öncesi ve sonrasıyla yerel medyada haberleştirildi.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Batman kMM Hamalı Cuma Gülcü
05.05.2013 Batman kMM Toplantı Tutanağı
previous post