YER: SANAYİ VE TİCARET ODASI KONFERANS SALONU
TARİH: 07.05.2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / BEY-DER (Zeki İslamoğlu-Bşk)
2 / Çevre Gönüllüleri Derneği (Hasan Argunağa – Başkan/Ganimet Işık-üye)
3 / Mazlum-Der(Hasan Argunağa – Başkan Yrd)
4 / Güneydoğu Kadınları Yar. ve Dayanışma Derneği(Zeynebe Akın-Bşk/Fahrettin Akın-Bşk Yrd./Remziye Saknuk-Bşk V.)
5 / KAMER (Nezahat Kapuci-il temsilcisi/Ruken Yargun-Gönüllü)
6/ İnsan Hakları Derneği (Nihat Ekinci /Osman Künteş-Bşk)
7/ Hasankeyfi Yaşatma Girişimi (Recep Kavuş)
8/ Nubihar-Der (Nuri Mehmetoğlu-Bşk)
9/ Batman Gazeteciler Cem.(Arif Arslan/Melek Barış YKÜ)
10/Bat-Der (Emin Bulut-Bşk)
11/TÜED(Remzi Çekmen-Eğt. ve Teş. Sekreteri)
12/Batman Üni.(Zeki Argunhan-müdür-Bölüm Bşk)
MESLEK ODALARI
1/Ticaret ve Sanayi Odası(M. Salih Yıldız- Başkan Yardımcısı)
2/İMO (Lokman Dal-üye)
SENDİKALAR
1/SES(Mustafa Yurtsever-yönetici/Murat Sezik-temsilci/Veysi Çelik Yönetici)
2/DİSK Genel İş sen(Murat akın- şube Bşk)
3/Petrol İş(Mustafa Tekik-Bşk)
4/Eğitim-sen(E. Onur Künteş-hukuk sekreteri)
5/Eğitim Bir Sen(Faysal Yaman-üye)
6/ESM-SEN Kesk(Cüneyt Aksoy)
7/Ulaştırma Mem.Sen(Davut Ertuğrul-il temsilcisi)
8/Kültür Sanat Sen(M.Selim Platin-üye)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Samet Kansu (Avukat)
2/Sadiye Unutur (Avukat)
3/Seçil Erpolat(Avukat)
4/Hamit İlge(Avukat)
5/Engin Sezgin(Avukat)
6/Halil Elçi
7/Rıfat Bayram
8/M. Salih Altun
9/Yusuf Onat
!0/Abdurrahman Yusufoğlu
GÖZLEMCİLER
PARTİ TEMSİLCİLERİ
1- BDP (Saadet Becerikli-İl Bşk)
2- Suat Emen(Gençlik Kol. Bşk)
KATILAN MİLLETVEKİLİ ADAYI
1- Bengi Yıldız (BDP)
2- Osman Bağaç (HAS Parti)
BELEDİYE BAŞKANLARI
Serhat Temel (Belediye Başkan Vekili)
MESAJ YOLLAYANLAR
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
1- Batman Çağdaş Gaz.(TarkanDemir/Bayram Kalkan)
2- (gelen diğer medya mensuplarının ismini alamadım)
MODERATÖR
Amberin Zaman
KONULAR
partilerin vekil adaylarının ve temsilcilerinin seçim programlarını ve vaatlerini ile beklentilerimiz
KONUŞULANLAR
BÖLÜM
SEÇİMDEN BEKLENTİLER
1/Recep Kavuş : Geçen ayki toplantıda taleplerimizi sıralamıştık. Formlar herkese gönderildi. Onlar üzerinde durulursa iyi olur. Benim için öncelikle doğal yaşam ve kültürel zenginliğin korunmasıdır. Ciddi bir yıkımla karşı karşıyayız. Ilısu barajı altında kalacak olan Dicle vadisi çamur gölüne dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Milletvekilleri adaylarına sorum seçilmeleri halinde bu konudaki politikaları ne olacak. Bir Batmanlı olarak Hasankeyf dışında öncelikli gördüğüm bizi de etkileyen sorun olarak bu çatışma ortamı ve Kürtlere verilmeyen haklar. Bu sorunlar nasıl çözülecek. Çatışmalar sürdükçe doğa ve kültürel miras 2. hatta 3. Sıralara kayıyor. Öncelikli olmuyor. Bu çatışmaları nasıl sonlandıracaksınız.
2/Nihat Ekici: Bir yerde parlamenter demokratik sistem de bir talep varsa o yörede temel sorunlar konuşulmalıdır. Yaşam sorunu vardır. İnsanların öldürülmesi konusunda. Parlamento da bütün vekiller yaşam konusunda görevlerini yerine getirmelidirler. İnsanlar hala ölüyorlar. Benim isteğim bu ölümlerin önüne geçilmelidir. Doğanın korunması sorunu da var. Ormanlar yakılmakta, göç edenler sorunu yaşanmakta. En önemli şey yaşam hakkıdır, insan gibi yaşama hakkı sorunu vardır. Atıkların doğaya atılması sorunu var, mayın sorunu var.
3/Nezahat Kapuci: İstihdam alanında kadının konumunun güçlendirilmesi, kadının istihdamının arttırılması ve fırsat eşitliğinin sağlanması gerekiyor. Batmandaki sığınma evi yetersiz. Belediye bünyesinde sığınma evi açılmalıdır. Şiddete uğramış, evinden atılmış, gidecek yeri olmayan, kimsesiz kadınların sığınabilecekleri bir yer gerekmektedir. Genç kadınların çalıştıkları iş yerinde sigortasız çalıştırılması var. Sigortasız işçi çalıştıran iş yerlerinin tespit edilmesi kanundaki cezalar uygulanmalıdır. Batman’ın tarihi zenginliği olan Hasankeyf’in sular altında kalmaması, İluh Deresi’nin ıslah edilmesi, hava kirliliği sorunu çözülmesi için evrensel önlemlerin yerelde uygulanmalıdır. Tütün üretiminin durdurulması ile sekteye uğrayan tarım, işsizlik ve yoksulluğu körüklemiştir. Tarımın canlandırılması için özel tarım politikalarının geliştirilmesi gerekir. Genel olarak da anadilde eğitim, iş imkanı, ihtiyaca yönelik tarım politikaları geliştirilmeli. Tüm illerde kadına yönelik şiddete karşı ortak mücadele edecek koordinasyon kurulları, kriz masaları kurulmalıdır. Zorunlu göç ile gelen ailelere entegre programları uygulanmalı, tekrar dönmek isteyenler için de ihtiyaç duydukları destek sağlanmalıdır. Kadın-erkek eşitliği, kadının insan haklarının korunması ve geliştirilmesi bütün kamu ve kuruluşları, üniversiteler, özel sektör çalışanlarına yönelik bu konularda eğitim zorunlu hale getirilmeli, farkındalık ve duyarlılığının arttırılması gerekmektedir.
4/Mustafa Tekik: Hem BDP hem de HAS Parti adaylarına, bölgedeki STL lara sorularım olacak. İronik bir durumla başlayacağım. 16 Nisan’da bir çadır açılışı düzenledik. Örgüt üyeliği nedeniyle hakkımda dava açıldı. Az öncede duyduğuma göre 5 kişilik komitemiz hakkında kaçak elektrik kullanmaktan dolayı dava açılmış. Bu bilgiyi de basınla paylaşmak istiyorum. Ben vekil adaylarına soru sormak istiyorum. 2×2=4 eder, güneş doğudan doğar ama bu ülkede 2×2=4 olduğunu hiç haz etmediğimiz biri söylediğinde refleks oluşuyor ve doğrular görmezden geliniyor. Has Partiye sormak istiyorum. Seçim barajı, anadilde eğitim ve benzeri birçok noktada görüşleri nelerdir. Hiçbir sistemin kamu otoritesinin hazmetmediği doğruları dile getirmemek mi gerekiyor. Az önce TMMOB’un toplantısında da dile getirildi. İktidarı ele geçirmek gibi bir klişe kullanılıyor. İktidarı fetih etmek gibi düşünce ve referanslar giderek ve bilmeyerek insanları yabancılaştırmaya neden oluyor. Muhalefeti kutsamak gerekmiyor mu? Mazlumun, ötekinin sesi olmakta çıkış olarak göremez miyiz? Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu 650 kurul aylar öncesinde PKK ye çağrıda bulundu şiddetin durması için. Taraflardan biri bu çağrıya uydu ancak ne acıdır ki Maraş’ta,Hatay’da, Bismil’de, Kastamonu’da kan kayıpları oldu. Bu ölümlerin tümü insan olarak bizi üzdü. Bu 650 STK’ya sormak istiyorum. Bu ölümlerden sonrada bir açıklama yapmak istiyorlar mı?
5/Murat Sezik: Bizimde sosyal alanda sıkıntılarımız var. Çalışanlar arsında denge eşitsizliği, taşeronlaşma konusunda. Herkesin ihtiyacı olan sağlık alanında yapılan yolsuzluklar üzerinde durulmasını istiyorum. İktidarın büyük ayıbı bunları birlikte yürütmeleri. Sağlık hizmetlerindeki arkadaşlarımız 4c.. şeklinde bölünmektedirler. Böl parçala siyaseti ile örgütlenmemize izin verilmiyor. 1 Mayıs dahi resmi olarak kutlanması gerekirken alana girmemize dahi izin verilmedi. Basındaki arkadaşlardan hassasiyet istiyorum. Vekiller bu konuda ne yapacaklar.
6/E. Onur Künteş: Bir eğitim sendikası olmamız nedeniyle öncelikle anadilde eğitime değinmek istiyorum. Rüyalarımızı gördüğümüz, hayallerimizi kurduğumuz dilin dışında başka bir dil dayatılıyor bize. Bunu bir Psikolojik Danışman olarak belirtiyorum; Zihinsel gelişim ve kişilik gelişimi dile bağlıdır. Başka bir dille eğitim bunları engellemektedir. İnançları gereği başörtüsü takan bireylerin eğitimlerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Alevi yurttaşlarımıza dayatılan Zorunlu din eğitimi kaldırılmalıdır. 4-B/4-C gibi Emekçileri bölen, eşit işe eşit statü ve eşit ücret sağlamaktan öte sömürü haline gelen ayrıştırmalara derhal son verilmelidir. Emekçilerin gerekli hakları verilmelidir. Kürt sorununda ise tarafların muhatap alınarak demokratik bir çözüm geliştirilmelidir. Bu sorunun taraflarının diyalog ve müzakereleriyle mümkün olacaktır. Merkezi idarenin hantallığından kaynaklanan sorunların ortadan kalkması için demokratik özerklik bir çözüm modeli olarak hayata geçirilmelidir. Bilim özgürlüğünün kısıtlamalarının ve dayatmaların kalkmasını istiyoruz. Bilim insanları illaki resmi ideolojiden taraf çalışma yapmak zorunda bırakılmamalıdır. Çadırla ilgili olarak da; o kadar ironik ki polisin çadırları göz altına alması nedeniyle taziye çadırları bile bulunamıyor. Kürt sorununda demokratik çözüme sunacağı katkısı tartışılmaz düzeyde olan çadıra ilişkin gerçekleştirilen dayatma antidemokratiktir. Kolluk kuvvetleri şehrimizde sıradan bir basın açıklamasına bile izin vermeyecek şekilde despotlaşmıştır ve durmaksızın orantısız güç kullanmaktadır. Buna derhal son verilerek demokratik iradenin önü açılmalıdır. Üç kişi bir araya gelip anayasal haklarını kullanamıyor. Ayrıca kurumlardaki müdürlük, şube müdürlüğü vb. yerlere liyakat ölçülerinden ziyade görevlendirme adı altında yandaş ve niteliksiz isimler atanmaktadır, yetersiz insanlar yerleştirilmektedir ki bunlar biz emekçileri ya benden olursun ya da sıkıntı çekersin dayatmasıyla karşı karşıya bırakarak sıkıntıya koymaktadır.
7/Osman Künteş: Keşke diğer adaylarda burada olsalardı. Böyle önemli bir toplantıda halkımızın yanında olmamaları ileriki bir süreçte onlardan bir şey isteyemeyeceğimiz anlamına geliyor. Sorunlar çok. Tek tek anlatmakta fırsat bulamayız. Demokrasi, insan hakları, temel hak ve özgürlükler sorunu var. Temel hakları çözme noktasında ilerleyeceğimizi kanaatinde değiliz. Öncelikle insan odaklı bir anayasa yapılmalıdır. TMK yasaları, özel görevli ağır ceza mahkemeleri, olağan üstü hal, DGM var. Türkiye bunlarla idare ediliyor. Yöremizde sorunlar var. Kayıplar sorunu var. Yüzlerce insan kayıp. İHD olarak bunlar nerede, sağlarsa devletin bu insanları bulup ailelerine teslim etmelerini istiyoruz. Yüzlerce faili meçhul var. Kimse adım atmadı bu konuda. Toplu mezarlar gerçeği var. Defalarca meydanlarda bunları söyledik. Bu sorunlar ortaya çıkmalı. Tarihin karanlık sayfalarıyla yüzleşmemiz gerekiyor. Biz bu konuda çekinmiyoruz. Ayaktayız ayakta kalacağız. Anayasaya bağlı talebimizde anadilde eğitimdir. Ne zaman bir sivil bir anayasa yapılacak, Türkiye bu yasalarla gitmiyor. Temel hak ve özgürlükler yönünden bir şey düzelmiyor. 1,5 ay çözüm çadırları kuruldu. Bu çadırların bir amacı vardı. Herkes kendi fikrini bu çadırlarda söyleyecekti. Maalesef bu çadırlar kaldırıldı. Talep edenler hakkında da dava açıldı. Türkiye’nin önünü açmaya çalıştılar ancak dava açıldı. Karanlık sayfalarla yüzleşecek hakikat komisyonları kurulmalıdır. Yapılan şeyler yeterli değildir. Siyasi parti adaylarının kim seçilirse seçilsin bu halk için neler yapacaklar, insan odaklı temel hak ve özgürlükler nasıl geliştirilecek sorulmalıdır. Burada sadece 2 aday var. Diğerleri gelmedikleri için burada olmamaları nedeniyle üzüntü duyuyorum. Hiçbir kayıp olmamalı haklar kullanılırken baskı ve şiddetin görülmemesi gerekir. Maalesef newroz bayramında onlarca insan gözaltına alındı. Martta 96 insan gözaltına alındı. Milletvekilleri sürüklendi. Bizim talebimiz insan odaklıdır. Bundan sonrada bunların takipçisi olacağız. Bu seçimin daha barışçıl olmasını ve demokratik ortamda geçmesini umuyoruz. Kimse zarar görmesin.
8/Zeki İslamoğlu: Yaklaşan bu seçim ortamında demokratik, barışçıl, huzur ortamını bulabileceği nasıl bir katkı sağlayabiliriz. Bir çaba harcamak gerekmiyor mu? Bu beklenti içindeyken bir dernek başkan yardımcısının öldürülmesi beni tedirgin etti. Acaba öz geçmişimizden ders almadık mı?Bu yaralar bulunurken biz ne yapıyoruz. Çünkü kötü emelleri olan insanlar ellerinden geleni yapacaktır. Biz gerektiği gibi davranmazsak geçmişe döneriz. Telafisi olmayan şeyler olabilir. Basın PKK-Hizbullah olarak gösteriyor ama ben bunların kötü emelleri olan insanların çabası olduğunu düşünüyorum.
9/Arif Arslan: Sorunlu bir çağda yaşadığımızı biliyorum. Geçmişe dönüş korkular herkeste var. Ayrıca bir şey söylemek istiyorum. Amberin Hanım’a fahri hemşerilik verilmeliyiz. Bu boş koltuklarda adaylar olmalıydı. 12 Haziran seçimlerinden sonra resmi ilanlar kesilecek. 28 yıldır gazetemizi hep ilanlarla, okulların desteğiyle yaşattık. Haftada bir kez Kürtçe haber yazmak istedik. Ancak izin verilmedi ilanlar kesilir dendi. Yerel basına yapılacak olanlar hakkında adaylar ne düşünüyor merak ediyorum. Gazeteciler burada hedef olduk. İki gazeteci arkadaşımız halkı bilgilendirdikleri için tutuklandılar. Gazetecinin yeri cezaevi olmamalıdır. Gazeteci dillendirdiğini yazmalı ve paylaşmalıdır. Bu kent daha önce işçi kentiydi ancak şu anda böyle değil.
10/Nuri Mehmetoğlu: Kürt sorununu Kürtçe konuşmak isterdik. Bir önceki toplantıda yoktum. Hem yerel hem de genel olan 10 sorunu yaptık. Bir anket olarak ortaya çıkacak. Bir zihniyet değişikliği gerekmektedir. Zihniyet değişmedikçe kanunların değişmesi önemli değil. Mesela Kürtçe yazılabiliyor ancak ilanlar kesiliyor. Bu zihniyetin değişmesi gerekiyor. Öncelikle adayların saygılı olmalarını beklerdik. Buraya katılıp sorunları dinlemeleri gerekiyor. Ülkedeki en önemli sorun Kürt sorunudur. İstedikleri kadar farklı şekillensin. Önce zihniyet değişmeli Kürt halkına bakış açısı değişmelidir. Ne zaman eşit halklar olarak görülürse o zaman har iki halkta mutlu olacağız.
11/Hasan Argünağa: Sorunlu bir coğrafyada yaşıyoruz. Temel sorunlarımız var. Mevcut sorunlar seçilecek milletvekilleriyle çözülmez. Çünkü kendilerini aşıyor. Sorunlar çok büyük ve kimler tarafından idare edildiğimiz de ortada. Bölgenin koşulları hepimizin malumu. Seçimden sonra ülkenin adaletle yönetilebilmesi için anayasanın değişmesi gerekmektedir. Bir halkın anadili, inancı yok sayılıyor –Bu ülkede Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanlarının başörtülü eşleri, örtülü olduğu için toplantılara katılamıyorlar. Çözüm isteniyorsa farklı görüşleri, renkleri, inançları koruyan, her türlü görüşün, rengin, inancın özgürlüğünü sağlayan bir anayasa yapılmalıdır. Bize göre bu sivil anayasa en acil çalışma olmalıdır. Bütün haklar için çözüm üreten bir anayasa olmalıdır. Bölgemiz koşullarında ciddi problemler var. Göç sorunu yaşandı. Üç bin köy boşaltıldı. Bu insanlar varoşlarda yaşıyorlar. İfade özgürlüğü üzerinde ciddi problemler var. Kentteki tüm STK başkanları hakkında davalar açılıyor. Herkes arka cebinde bu nedenden dolayı bir iddianame taşıyor. Gerilim yaşanmasını isteyenler var. Öte yandan bölgede 25 yıldır süren bir çatışmalı ortam var. Bu süreçte çok ağır silahlar kullanıldı. Bir karaltı göründü diye gelen duyumlar üzerine bölgemizdeki dağlar yıllarca bombalanmıştır. En ağır silahlar, uçaktan atılan füzeler, makineli tüfekler, tanklar, toplar, obüsler kullanılmaktadır. Toprağa düşen her kurşun, her gülle, her füze ağır metal kirliliğine neden olmaktadır. Bu konuda daha sağlıklı bir araştırma bile yapılmamıştır. Sularımız ağır metal kirliliği yaşamış mı, yarınlarda bu kanser olarak topluma döner mi bilinmiyor. Bizim bölgemizde her türlü silah kullanılmıştır. Suların ne durumda olduğuyla, metal kirliliği ile ilgili bir araştırma yapılmadı. Seçilecek Milletvekillerimizin bu konuya duyarlı olmalarını istiyorum. Batman şehir şebeke suyu, içerisinde bulunan yüksek oranlı Fenol maddesi nedeniyle yemeklerde dahi kullanılmaması gerektiği yolunda Sağlık Bakanlığı Batman’ı uyarmıştı. Batmanı kuşatan dağlarımız ve derelerimizde petrol atıkları akıyor. Şelmo’da, Batı Raman’da petrol aramaları nedeniyle sular kirletildi. Oran daha sonra düştüyse de hala ciddi bir sorundur. İlısu Deresi ciddi bir sorundur. Biz bu konuyu AİHM’e taşıdık. Bu konunun seçim malzemesi haline getirilmesi konusunda endişelerimiz var. STK’lar olarak en önemli görevimiz sıkıntıları kendimize sorun etmemizdir. Milletvekillerinden de bunu bekliyoruz. Halkın sorunlarını kendilerine dert edinmelidirler.
12/M. Salih Altun: Milletvekillerin ve bakanın burada olmasını isterdik ancak karşımıza çıkmak istemediler. Söyleyecek bir şeyleri yok bize. Halkımız meydanları boş bırakmayacak diyor Başbakanımız, Arınç bursa da haddinizi bilin diyor. Benim talebim kardeşim gerillaya katıldı. Ama şu anda yok. Anamın gidip ziyaret edeceği bir mezar istiyorum. Kim verecek. Dün yüksek ovada bir şeyler oldu. Çatışmalar oldu. Çok açık söylüyorum kimse bu oyuna gelmeyecek. Böyle harp taktiklerini koymayın kimse bu oyuna gelmeyeceğiz. Maliye bakanı Batman da dolaşıyor. Köylere gidiyor. Asker köye gidip köyleri boşaltıyor. 4 panzer gidiyor ileri demokrasi. Tüylerim diken diken oluyor. Yine kirli oyunlar oynanacak. Lütfen el birliği ile bu oyunlara gelmeyelim. Türklerle birlikte yaşamanın ne kadar önemli olduğunu Deniz Gezmiş’in “yaşasın Türk-Kürt halkların kardeşliği” dediğinde bir kez daha anladım.
13/Emin Bulut: Biz doğa için 300 km yürüdük. Sit alanlar kaldırılıyor. Turizm ve Kültür Bakanlığının bünyesinden çıkarılıp Çevre ve Orman Bakanlığı bünyesine alınıyor. Doğanın ve yaşamın olmadığı bir ortanda biz yaşayamayız. Bu konu hem ulusal hem de yerel medyada dışlanan bir konudur. Biz bunu için bir açıklama yaptık. Milletvekilleri vekil biz asiliz. Asiller önemlidir. Sesimizi her yere duyuracağız. Vekillerin burada önemli değildir. Salih Altun’a şu konuda katılıyorum. Geçen gün Şifa Hastanesi’nin önünden geçiyordum. Bakan yaralıları ziyarete gelmiştir. Zengin zerzevat ordaydı. Bakanın danışmanıyla karşılaştım. Güzel bir hareket. Bir vekilimizde yaralandı. Keşke onu da ziyaret etseydi ancak olmadı. Köyde çoban olarak büyüdüm dese de Amerikan kültürüyle büyümüş. Batman da seyitler vakfı var. 20 ye yakın köyümüz var. Bu köylerden birinin ismi Bejirma idi ancak sonra bilerek Vergili olarak değiştirildi. Özellikle batman da azınlıklara ilgi duyuyorum. Bizim çöp merkezinin olduğu bir yer var. Yezidi bir yazarda yazdı burada 2500 yıllık bir yezidi tapınağı var. Ancak Müslüman olarak bizler oraları işgal ettik. 2500 yıllık tapınak var ama bizler orayı ahıra çevirdik. Son iki hafta içerisinde iki can verdik. İbrahim Halil Bismil, Şevak Balıkçı Kozluk ilçesinde . sözlerimi bu iki yüreği içimizden, kültürleri ezilmiş, hor görülmülş, gelip geçmiş kardeşimize adıyorum. Sayın başbakanımız Hasankeyf’i sulara batıracak.
14/Faysal Yaman: Yeri geldiğinde köyde bir çobana bile sorsanız “Bizleri birbirimize düşürüyor, bizi bize kırdırıyorlar” diyecektir. Ama ne yazık ki her ne hikmetse bazıları ellerine güç geçtiğinde istedikleri zaman öldürme, yıldırma ve korkutma hakkına sahip olduklarını zannediyorlar. Maalesef defalarca “Bu oyunlara gelmeyelim, bizleri birbirimize düşürmesinler” denmesine rağmen ne hikmetse birileri sürekli oyuna geliyor. Ve halkımızı birbirine düşürmeye çalışıyor. Yine insan hakları savunucuları olduklarını iddia edenler ne yazık ki söylemlerin de “Biz şiddete ve baskıya karşıyız.” Demelerine rağmen birileri tarafından halkımıza yapılan şiddetleri, baskıları, öldürmeleri görmezden geliyorlar. Maalesef bu kişilerin söylem ve eylemleri birbirine uymuyor. Ya ikiyüzlü davranıyor, ya da milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Karanlık güçler tarafından yapılan bir gösteride 300-400 kişilik bir grup hiçbir neden ve sebep olmaksızın, bilinçli ve planlı bir şekilde Yüksekovada Mustezaf-der şubesine saldırılmış, yanlarında getirdikleri merdivenle Dernek binasının arkasından ellerinde Benzin bidonları ile Derneğin üstüne çıkarak içindekilerle birlikte yakmaya kalkışmışlardır. Derneğin yakılması için dayandırılan merdiveni itmek için çatıya çıkanken ateş edilmiş ve üyelerden Ubeydullah Durna isimli şahsın ölümüne neden olunmuştur. Tamamen yasal ve hukuk çerçevesinde dini inançlarını yaşamak isteyen bu savunmasız ve mazlumlara karşı girişilen vahşiyane plan, halkımızı birbirine düşürmek için bundan önce oynanan eski oyunları çağrıştırmaktadır. Olaylar bununla da kalmamış, taziye ye giden insanlara saldırıda bulunulmuştur. Bu karanlık güçler, olayın akabinde Dernek üyelerinin evlerine, işyerlerine ve Mustezaf-der binasına tekrar saldırı da bulunarak derneği yakmışlardır. Bununla birlikte köylüleri de bir başka şekilde cezalandırmaya kalkışmışlar, halkı tehdit ederek çevre köylerden insanların taziyeye gitmelerine engel olmaya kalkmışlardır. Benim bu olay sonucunda bir tek isteğim vardır. Bir an önce bu olayın müsebbiplerinin bulunması, halkımızı birbirine düşüren veya düşürmek isteyenlerin ortaya çıkarılması, suçluların cezalandırılması ve halkımızı birbirine düşürmek isteyen, insanlarımız üzerinde baskı, korku ve yıldırma politikaları güden kimselerin bir an önce bundan vazgeçirilmesi için gerekmektedir. Bu nedenle de bilhassa sivil toplum kuruluşlarının bir an önce devreye girerek halkımızın birbirine kırdırılmasına karşı üzerlerine düşen görevi yerine getirmeleri gerekmektedir.
BÖLÜM
MİLLETVEKİLLERİ ADAYLARININ VAADLERİ – SORU VE CEVAPLAR
15/Bengi Yıldız: Kim bir yere emek verirse oralıdır. Amberin Hanım’ı da Batmanlı kabul ediyoruz. Hasankeyf hakkında hem ben hem de Ayla Hanım defalarca gündeme getirdik. Ancak tarihi ve doğal yaşama ilişkin bir yaklaşım var. Kapitalizm nerde kar varsa diğer bütün ölçüleri bir tarafa koyuyor. Bütün deneyimlere rağmen bu sorun var. İşin bir yönü bu, diğer yönü ise burarı Kürdistan. Buranın bir sömürge olduğunu düşünüyorum. Dili, kültürü, tarihiyle yok edilmeye çalışılıyor. Biz kendimizi Eyyübiler’in mirasçıları olarak tanımlıyoruz, onlarla övünüyoruz. Dolayısıyla Eyyübiler’in kenti olan bu tarihi yok etmeye çalışarak bir halkı benliğinden alıyorsunuz. Diğer bir yön ise her bölgeyi barajlarla kapatarak askeri alana çevriliyor. Hükümet bu konuda ısrarlı. Bu konuyu altın yumurtlayan tavuk hikayesiyle anlatıyorum. 30-40 yıllık bir enerji politikasını binyıllarca kaynak olacak bir yeri sular altında bırakıyorsunuz. Biz anlatmakta bıktık hükümet bıkmadı. Ama sizin sesinizin burada duyulmadığı gibi bizim sesimizde duyulmuyor. Ama hükümetin milletvekilleri ise barajın olmasını anlatıyorlar.verilmeyen haklar, çatışmalar sürüyor dendi. Kürt sorunu bir demokrasi sorunudur. Bir ulusal sorundur, bir Kürdistan sorunudur. Evet demokrasiyle bir yere kadar gelinir. Ama milliyet-ulus kavramı devam ederse sorun çözülmeyecektir. Mesele ben kürdüm bütün benliğimle senden ayrıyım. Ama dünya globalleşmeye doğru gidiyor. Temel haklara sahipsem ayrı bir devlete gerek görmüyorum. Demokratik özerk kavramı demokratik özerk Kürdistan olarak kabul edilmelidir BDP. Anayasa bütün stk ların tartıştığı ve sivil anayasa ortak kabul görür. Parlemento yapacaksa bütün haklar temsil edilmelidir. Herkes görünür olmak istiyor. İnsanlar temsil edilecek mi hayır. Hiçbir parti türbanlı aday göstermedi. En temel meselelerden biridir. Temsil edilmiyorlarsa sorunun muhatabı yok demektir mecliste. Bu anayasayı nasıl yaparsan yap sakattır. Stk ve yurttaşları görünür kılmak gerekiyor bu nedenle. Bütün stk ların görüşlerini almak gerekiyor. AKP aklındaki anayasayı biçimlendirmiştir. Bu yüzden bize memurlarını gönderiyor. Bu anayasada başkanlık sisteminin temelleri olacaktır. Dokunulmazlığın temelinde de biz varız. Dokunulmazlığı kaldıracaklarsa hırsızlığı değil bizim gibi aykırı düşünenler için kalkacaktır. Kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. 60-70 yılda batıda devlet zenginler yaratıldı. Bu kadar süre geçtikten sonra başbakan yatırım yapamam diyor. Özel yatırımlar gelirse gelir. Kaç insan burada istihdam edildi. Tekel çalışanları vardı, Tüpraştaki işçi sayısı indirildi. Parlamentoya gittikten sonra Saidi Nursi’nin mezarı nerde diye sordum. Kaç tane mezar bilinmiyor. İskilipli Atıf Hoca’ını mezarı sonra bulundu. Sorduğum sorulara hepsine cevap geldi ama bu sorunun cevabı gelmedi. Seyit Rıza, Said Nursi mezarlarını sordum ama cevap yok. AKP de Said Nursi’nin kendi üstatları olduğunu söyleyen milletvekilleri bile bilmiyorlardı. Ben kendimi bu insanlara mirasçı olarak görüyorum. Kürtler dini değerlerini çok samimi Müslüman olarak yaşadıklarını günlük hayatta görüyoruz.
16/Osman Bağaç : AKP ve BDP tahtıravalli oynuyor. Bu bölgede sadece BDP ve AKP yok. HAS parti olarak biz çağrılmadık. Bütün siyasi partiler çağrılmalıdır. Dayımın oğlu Mustafa Tekik’in torpilinden dolayı teşekkür ediyorum. Hasankeyf’in sular altında kalmasını istemiyoruz. Anadilde eğitim konusunda da HAS Parti olarak Numan Bey’in bir sözü var;anadilde eğitim ana sütü kadar helaldir. Anayasayı halk yapacaktır. Bunu gerçekleştirmek için anayasa meclisleri oluşturulacaktır. Ekonomiyle ilgili olarak da sadaka kültürü oluştu. İstihdama yönelik çalışma yok. Kömür,eğitim, kitap desteği gibi 2002-2010 yılları arasında yapılan yardımlar 16 aileye verilen faizin %8 ine tekabül ediyor. Yeni bir anayasa, kadın politikası, özürlüler, il meclislerinin güçlendirilmesi konusunda bütün programlarımızı tamamladık. Yarın biz bunu nasıl yaparız diye bütün plan ve programlarımızı oluşturduk. Maliye bakanının ve diğer siyasi partilerin burada olmasını umut ediyorduk. 2001 yılından beri ekonominin yönetilmediği kanaatindeyiz. Fisher-derviş-Erdoğan politikası var. Seçim barajı konusunda da herkesin temsil edilmesini istiyoruz. Seçim barajının kaldırılmasını istiyoruz. Bütün görüşler için baraj kaldırılmalıdır.
17/Serhat Temel: Bu şehirde çok fazla sorun var ve biz bu sorunları çözmeye çalışıyoruz. Fahri hemşerilik konusu bizi memnun eder yalnız bir şartımız var. Kürtçeyi daha fazla geliştirirse. İşin espri kısmı bu. Fenol yıllarca suları kirletti. Ayrıştırılması mümkün değil. Ciddi sistem gerekiyor. Ancak iki haftada bir suları testlerle kontrol ediyoruz. Sığınma evleri ile ilgili olarak Diyarbakır ile birlikte sığınma evi açılacak. Bunun dışında bazı aldığımız kararlar var. Belediyenin toplu taşıma araçlarında bir gün ücretsiz yararlanmaktadırlar. Kadınlar sosyal durumlarından dolayı ev hapsolmuş durumdalar. Böyle küçük jestlerle sosyal yaşama katıyoruz. Hava kirliliğinin nedeni ise kışın kaloriferlerden ve Batman’ın yanlış yerde kurulmasından dolayıdır. Çukurda bir kent. Kirlilik havada asılı kalıyor. Batman’ı ikiye bölen içinde su akmayan, ciddi sağlık problemlerine neden oluyor İluh Deresi. Bu durumu çözeceğiz. Ancak bir çok belediyenin durumu belli. Benim de talebim seçimden sonra çağdaş ve demokratik bir anayasa yapılması. Ancak bir hinlik görünüyor. Özbudun’a havale edildi. Üstü kapalı yapılıyor. Seçimden sonra oldu bittiye getirileceğini düşünüyorum.
SORU-CEVAPLAR
18/Nezahat Kapucu:Kadına yönelik cinayetler konusunda ne gibi programlarınız var.
19/Bengi Yıldız: Partimizi izleyenler kadına yönelik pozitif ayrımcılığın olduğunu görecektir. Meclisteki 7-8 kadın milletvekillerimiz meclisin tamamından daha aktifler, kadın sorununa değindiler. Şu anda da şiddet gören kadının ilk uğradığı yer BDP’dir. Batman da sığınma evi var zaten. Sorun sistemden kaynaklanıyor. Şiddete maruz kalan kadın, emniyet tarafından tekrar eşine teslim ediliyor. Bu işi önemsemeyen bir iktidar var. Biz bu sorunla 24 saat ilgileniyoruz. Feodal yapının devamı, eğitim sorunu nedeniyle bu sorunda devam ediyor. Bölge kadını şanslı ki BDP onlarla ilgileniyor. BDP nin bu kadar kadın milletvekili olmasaydı diğer partilerde bu kadar aday göstermeyeceklerdi. Avrupa da bile 20 milletvekilinden 8 i kadın deyince şaşırıyorlar.
20/Osman Bağaç:Kadına karşı şiddetin kabul edilmesi mümkün değildi. HAS Partide 83 kadın adayımız var bunlardan 33’ü başörtülü. Parti çalışmalarımızda da kadına yönelik çalışmalarımız var.
21/Tarkan Demir: Öcalan’ın 15 Haziran yorumu Türkiye’yi nereye getirecek?
22/Bengi Yıldız: Bu bilginin bir gerçeğini görmek gerek. Yollar kapalıysa, meşru haklar söylenemiyorsa zulme karşı direnme hakkı vardır. Kürtlerin meşru zeminde kendilerini ifade edemediklerini düşünüyorum. Parlamentodaki 75 milletvekillerinin kaç tanesi Kürt sorununu tartıştı. Yerelde kendimi ifade etmenin yolu açık mıdır? Bizim kapatılan partilerimizin sayısını unuttuk. Cezaevine giden, yasaklanan milletvekillerinin sayısını unuttuk. Şu anda kaç kişi cezaevinde bilmiyoruz. 40 gündür Batman da göz altına alınan, tutuklanan tartaklanan kaç kişi var bilmiyoruz. Ayla Hanım, kardeşim, eş başkanımız yaralandı. Böyle bir zeminde politika yapıyoruz. Şu anda Belediye Başkanımız nerede bizim hakkımızda 600-700 fezleke var. Eğer biz anayasa yapacak şekilde irademiz parlamentoya yansımıyorsa, darp ediliyorsak, anayasa yapılacaksa ve bizimle görüşmeler gelişmeler olmazsa zulme karşı direneceğiz.
23/HAS Parti’ye Amerikan karşıtlığı ile ilgili soru soruldu.
24/Osman Bağaç : Dünya sınırları hala çözülüyor. Bir çok yerde aynı sorun var. Egemen güçlerin varlığından söz etmemiz gerçekçi olacaktır. Rice ‘ın bir açıklaması vardı. 22 ülkenin sınırları değişecektir. Türkiye de bunu içindedir. Biz Kürt sorununun kardeşlik çerçevesinde çimentosu İslam olacak şekilde çözülecektir. Ülkede Kürt sorunu var. Adalet ve empatiyle çözülecektir. Empati kurarsak Kürt sorunu çözülecektir. En vahimi dışarıdan beklentiye girmektir. Biz bölgede çatışma ortamını istemiyoruz. Milletvekillerinin darp edilmesini, müdahale edilmesini de eleştirdik. Vali ve emniyet değil halk müdahale etsin. Üstümüze düşen her şeyi yapmalıyız. Musavvaf-dere saldırıda kimseye yaramayacaktır. Uyanık olmalıyız.
25/Saadet Becerikli:HAS Partiye sormak istiyorum. Kürt sorununu nasıl çözeceksiniz.Nurcularda İslam kardeşliğiyle çözülür diyor sizde öyle diyorsunuz. AKP de kardeşçe çözeceğiz diyor. Somut bir şey söylemediniz. Programınız nedir?
26/Osman Bağaç: Seçim beyannamesinde var. Kürtlerin ana dilde eğitimi, sosyal-kültürel ve ekonomik hakların tamamı verilmesinden yanayız. Birlikte yaşamayı arzuluyoruz. Genel affa yönelik siyasi aftan yanayız. KCK davasında tutuklanan belediye başkanımız hakkında da açıklama yaptık. Tutuklamaların bitmesini istedik. Faili meçhullerle ilgili taleplerimizi Başbakana ilettik.
ÖNERİLER
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
70 kadar sivil toplum kuruluşuna mail ve bir kısım sendikaya ziyaret ederek diğer bütün STK’lara da basın yolu ile duyuru yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon, mail ve onları ziyaret ederek Ayla Akat dışında BDP, CHP ve AKP adaylara ulaştık.
MEDYA İLE
Bütün yerel basın basının temsilcileri davet edildi.
KATILIMCILARLA
Tek konu olduğu için konu seçimi yapılmadı.
SONUÇLAR
Seçim konusu konuşuldu. Diğer toplantılardan farklı olarak toplantı milletvekili adaylarının konuşmalarıyla bitmedi stk ların soruları ve adayların cevaplarıyla bitti. .konuşmacıların her biri kürsüye çıkıp taleplerini söylediler. Zaman zaman konunun dışına çıkılsa da moderatör Amberin Zaman’ın müdahalesiyle tekrar konuya dönüldü. Toplantı sonrasında bir kısım katılımcının toplantı ile ilgili değerlendirmelerini aldım, köşe yazarların değerlendirmelerini okudum. Toplantı genel olarak beğeni topladı.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Av. Müzeyyen Özcan
Batman kMM Girişimcisi