Yer : Ticaret ve Sanayi Odası
Tarih : 04.12.2010
Katılım:
Dernek, Vakıf ve Girişimler:
Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti (Fazıl Sezer-2. Bşk)
Çevre Gönüllüleri Derneği ( M.Zeki Taş-YKÜ)
Türkiye Emekliler Derneği (Remzi Çekmen-G.S)
Özgür-Der(Ramazan Çelikal-Bşk.)
Nubihar-Der (M. Şirin Aslan-Üye)
Toplum-Der(Hamdullah Ceylan-Bşk. Yrd.)
Mazlumder (Murat Çiçek-Bşk)
BEY-DER (Zeki İslamoğlu-Bşk/Mustafa Sevinçer-Bşk. Yrd.)
İHD (Osman Kündeş-Bşk/Nihat Ekinci MYK üyesi)
Düşünce ve İnanç Platformu (Cahit Çekmen-Dönem Sözcüsü)
Bat-Der (Emin Bulut-Bşk)
Gazeteciler Cemiyeti (Arif Arslan-Bşk)
Meslek Odaları
Eczacılar Odası(M. Emin Beyaz-Bşk)
Baro(Yusuf Tanrıseven-Bşk)
Sendikalar
Ulaştırma Memur-Sen (Davut Ertuğrul-Bşk)
Eğitim Bir-Sen (Mehmet ….-Üye)
Eğitim-Sen (Bülent Hatun-YKÜ)
Büro Memur-Sen (Hüseyin Şansi-Bşk)
Sağlık-Sen(İbrahim Kara-Bşk)
Kanaat Önderi, Bireyler ve Diğer Katılımcılar
Cuma Bozkurt (Türkiye Gençlik Derneği-Bşk. Yrd)
Katılan Milletvekilleri:
1- Mehmet Emin Ekmen (Ak Parti)
Belediye Başkanları:
Belediye nezdinde katılım olmadı.
Mesaj Yollayanlar:
1- Ahmet İnal (Ak Parti) mazeret telgrafı gönderdi.
Moderatör:
Abdurrahman Dilipak
Gözlemciler:
Yok
Diğer Katılımcılar:
STK lar dışında izleyici olarak da 30 civarında bir katılım oldu.
Medya:
Çok sayıda yerel ve ulusal yazılı ve görsel basın mensubu katıldı.
Konular:
Genel konu: Bütçe (Türkiye bütçesi ihtiyaçları ne kadar karşılıyor?)
Yerel Konu: STK’lar Batman’ı ne kadar sahipleniyor? Yaklaşan seçimlerde ve süren ateşkes sürecinde nasıl rol üstlenmelidirler?
Konuşulanlar:
Genel konu: Bütçe (Türkiye bütçesi ihtiyaçları ne kadar karşılıyor?)
Nihat Ekinci: Baktığımız zaman 2011 bütçesi 312.5 milyarlık bir gider, 279 milyarlık bir gelir söz konusu. Bunu incelediğimizde yine borcun borçla kapatılması durumu yine ortada. Bu da demek oluyor ki yine özelleştirmeler son hızla devam edecek. KİT lerde çalışanlar azaltılacak. Ekonomide güzel gelişmeler de oldu elbet. Bu inkâr edilemez. Bütçe de önemli handikaplar var. Bütçenin en büyük geliri vergiler. Birçok üründe vergi oranı %18-25 arası, hatta daha yüksek olanlar bile var. Bu çok büyük bir adaletsizliktir. Orta vadeli plana baktığımızda faiz ödemeleri yatırım harcamalarından daha fazla. Bu da çok çalışacaksın ama yatırım yapmayacaksın demektir. Ortada birde savunma harcamaları durumu var. Dörtte üçü denizlerle kaplı bir ülkede dünyanın en büyük ordularından biri olan 800 bin kişilik bir kara ordusuna gerçekten bu kadar ihtiyaç var mı? Askerlik süresini bu kadar uzun tutarak bu kadar ekonomik gidere gerek var mı? Binlerce öğretmen, derslik vb. ihtiyaç varken bu yapılanlar ne kadar doğru, tartışmak gerekir. Bir de bütçe de bu bölgeye ayrılan paraya bakmak lazım. Buna bakınca adaletli bir dağıtımın söz konusu olmadığını görebilirsiniz. Türkiye bütçesinin nüfusa eşit şekilde dağıtılması konusunda önemli sıkıntılar var.
Emin Bulut: Genel bütçenin yanında bir de yerel bütçe var. Bunların hazırlanmasında belediye ve il özel idaresi nasıl rol oynamaktadır, bakmak gerekir. Bir de bütçenin hazırlanmasının yanında kullanıldığı alanlarda önemlidir. Örneğin ülkenin enerji ihtiyacının sadece yüzde birini karşılayacak bir Ilısu Barajı’için iki milyar dolar harcamaya ve belki dünyanın en verimli arazilerini ömrü elli yıl olacak bir şey için heba etmek ne kadar doğru. Ya da 16 hanelik bir köyde 12 hane mağarada yaşıyorken, onların sorununu çözmek yerine o köye köy odası yapmak için bütçe ayırmak ne kadar doğru?
M. Emin Ekmen: Öncelikle bunun dünya için devam eden, Türkiye için kriz sonrası bir bütçe olduğunu görmemiz gerekir. Dünyadaki birçok ülkede kamu borç stokunun GSMH yı yüzde yüzün üzerinde aşarken, bunun Türkiye’de GSMH’ya oranı yüzde otuz sekizlerde tutulmaya çalışıldığını görmekteyiz. Yine birçok ülke 2011 bütçesinde kamu çalışanlarının maaşlarını belirli düzeyde dondurmaya çalışırken, Türkiye’nin memurlarını enflasyona ezdirmeme çabası içinde olduğunu görmekteyiz. Yine kriz sonra değişik ülkelerde önemli derecelerde istihdam azalması olurken, Türkiye’de bunun önemli artışlar olduğunu görmekteyiz. Hedeflenen enflasyon rakamlarının tutturulmaya çalışıldığını görebilmekteyiz. AB’nin ekonomik kriterleri de var. Türkiye yaklaşık dört yıldır bu kriterleri tutturuyor. 2011 yılında bunu tutturan ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar olacakken Türkiye bunu tutturan ülkelerinden biri olacaktır. Ayrıca rüzgar enerjisinde, arge harcamalarında, milli eğitimde, ulaşımda önemli artışlar görülmektedir. Hükümetin gelişen bir ülkeye alt yapı oluşturacak bir bütçe planlaması çabasında olduğunu görmekteyiz.
Yerel Konu: STK’lar Batman’ı ne kadar sahipleniyor? Yaklaşan seçimlerde ve süren ateşkes sürecinde nasıl rol üstlenmelidirler?
M.Zeki Taş: Batman’da sivil toplum kuruluşları son on yılda önemli mesafeler kat etti. STK lar her geçen önemli derece de büyüyor ve gelişiyor. Yine bu gibi bütün kesimleri kapsayan toplantılara katılımın yeteri kadar olmadığını düşünüyorum. Batman dururken Diyarbakır’daki toplantıya katılmayı anlayamıyorum. Her stk iki temsilci gönderse salon dolup taşar her toplantıda. Ama yine ümitliyim. Önemli ilerlemeler kaydettiğimizi düşünüyorum.
M. Emin Bulut: STK’lar bir kentin aynasıdır. Batman’da çok güçlü bir STK oluşumunun olduğunu düşünüyorum. STK’ların özellikle maddi anlamda sıkıntıları bulunmaktadır. Birçoğunun kirasını dahi ödeyememe sıkıntısı yaşıyor. Yerel STK’lar önemli noktalarda birlikte hareket ederek çok güzel durumlar ortaya çıkardılar.(Örneğin belediye başkanının tutuklanması olayı ve eski tekel fabrikasıyla ilgili durum) STK’lar şiddet nerden gelirse gelsin beraber karşısında durabilmeli.
Yusuf Tanrıseven: STK ların en büyük görevi toplumun yararına olan konularda kamuoyu oluşturup, bu konularda olumlu sonuçlar elde etmektir. Ama maalesef maddi sıkıntılar yaşanıyor. Böyle olunca da Stk lar belli bir grubun peşine takılıp gidiyor. STK lar konusunda Batman istenilen düzeyde değil ama kötü de sayılmaz. Yaklaşan seçim sürecinde STK ların çok önemli bir rol üstlenmesi gerekir. Çünkü geçen seçim sürecinde yaşanan sıkıntılar olmuştu. STK lar bir araya geldiğinde bunun önünde durmak kolay değildir. STK temsilcilerinin sorumluluklarının farkında olarak davranmaları gerekir. Ben baro başkanı olarak söyleyeceklerimle Yusuf Tanrıseven olarak söyleyeceklerim farklıdır. Bu gün baktığımızda stk lar iki gruba ayrılmış durumda. Bir tarafta inanç platformu, diğer tarafta demokrasi platformu…
Bülent Hatun: STK lar demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Bazı konularda düşünce ve inançlarımızı bir kenara bırakıp birlikte hareket etmek gerekir. Ateşkes sürecinde iyi rol alındı. Şuan ki süreçte de stklara büyük görev düşüyor. Bu süreçte bütün stk ların bir araya gelip durum değerlendirmesi yapması gerekir. Bu dönemde barış dilini iyi kullanmak gerekir.
Osman Kündeş: Stklar demokrasinin temel taşlarıdır. Bazen kendi gücümüzün farkında değiliz. STK lar olarak bir şeyi aşamadık. Bazı stklar maalesef bazı siyasi partilerin ön, arka veya yan bahçeleri olmaktan çıkmalıdır. Şimdiye kadar 40000 civarında ölü, 17 bin faili meçhul cinayet ve 400 milyar dolarlık bir harcama… Bunların tekrar yaşanmaması için stklara büyük görev düşüyor. Yaşanan ateşkes süreci bizim için büyük bir şanstır. Herkesin elini taşın altına koyması gerekir.
Emin Beyaz: Stklar olarak kendimize haksızlık ettiğimizi düşünüyorum. Baktığımız zaman çok sayıda oluşum var.(kent konseyi- küçük millet meclisi gibi…) Bütün bunlara çok fazla vakit ayrılıyor. Yapılan birçok çalışmayla kente önemli katkılar sunulmuştur. Yeri geldiğinde bedeller de ödenmiştir. Stkların ideolojileri olmamalı lafına katılmıyorum. Stkların elbet ideolojileri olmalı ama bunları dayatmamalıdırlar.
Murat Çiçek: Batman örgütlenme hürriyeti açısından ileri bir il konumundadır. Ortak tavırlar alma noktasında da çok hızlı hareket edilebiliyor. (belediye başkanının tutuklanması, eski tekel binası, mevsimlik işçiler olaylarında olduğu gibi…) Politik olmamızın en temel nedeni neredeyse 30 yıldır çok politize olmuş ortamda büyümüş olmamızdır. Önemli olan politik olmak değil, kurumunuzu o politik kuruluşa peşkeş çekip çekmemenizdir. Biz hep Kürt sorunuyla meşgul olduk. Oysa birçok alanda ihlaller yaşanıyor. Bunlarla ilgili olarak ortak duygular yaşamalıyız. Sadece bize dokunan konulara müdahil olmakla kalmamalıyız.
M. Emin Ekmen: Batman’ın son elli yılına baktığımızda küçük bir köyden ilçeye, ilçeden ile ve belki de birkaç yıl içinde büyükşehir olma yolunda çok hızlı bir şekilde ilerleme kaydediyor. Bu hızlı ilerlemeye en iyi ayak uyduran kesimde belki de stklardır. Bu konuda stkların hakkını teslim etmek gerekir. Yalnız stklarımızın lokal vakalar dışında makro vakalar karşısında ne kadar sorumluluk aldığı tartışılır bir konudur. Bazı taleplerde bulunurken benzer vakalardan veya aynı durumda olan şehirlerden örnekler alınabilir, bu yönde durum tespitleri yapılıp beklentiler daha güçlü şekilde vurgulanabilir. Ciddi bir pratik sergilendiğinde sonuç almak mümkündür. Bunun mutlaka bir karşılığı olacaktır. Bunu daha önce açık cezaevi ve mevsimlik fındık işçilerinin sorunları konusunda yapılan çalışmalarda çok net bir biçimde gördük. Politik olma konusuna gelince, bu çok doğal çünkü hepimiz politik bir ortamda büyüdük. Önemli olan bulunduğu yerde politikayı doğru yapmaktır. Bütün mesele olaylara ne kadar objektif yaklaştığınızdır. Örneğin Ak Parti’yi eleştirdiğiniz kadar belediyeyi eleştirebiliyor musunuz, veya nasıl olsa devletin memurudur deyip valiyi eleştirdiğiniz, genel kurmayı eleştirdiğiniz kadar belediyeyi, Kandil’i eleştirebiliyor musunuz? Parti içi demokrasi meselesine gelince, toplum bilinçlendikçe siyasi partilerde kendini disipline edecektir diye düşünüyorum.
Öneriler:
Ortak sonuç:
Değerlendirme:
1. İletişim
a. Sivil toplum ile
70 kadar sivil toplum kuruluşuna mail ve telefon yolu ile diğer bütün STK’lara da basın yolu ile duyuru yapıldı.
b. Milletvekilleri ile
Telefon, faks ve mail ile her dört milletvekilimize de ulaştık, Bir katılım oldu.Bir vekilimizden mazeret telgrafı gelirken diğer iki vekilimizden bir geri dönüş alamadık.
3. Medya
Bütün yerel basın ve ulusal basının temsilcileri davet edildi.
Değerlendirenler: Cuma Gülcü (Batman kMM Girişimcisi)
04.12.2010 Batman kMM Toplantı Tutanağı
previous post