YER : Eczacılar Odası
TARİH: 5 Mart 2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
- Türkiye İnsan Hakları Vakfı (Mustafa Çinkılıç- Adana temsilcisi)
- İnsan Hakları Derneği (Osman Kara – Adana Şube Yöneticisi)
- Atatürkçü Düşünce Derneği ( Mevlüt Berk- ADD Adana şube yöneticisi)
- Dünya Türkmenler Birliği ( Iraz Türkel- Birlik temsilcisi)
- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ( Fatma Temel – Şube Yönetim Kurulu üyesi)
- Pir Sultan Abdal Derneği (Ayfer Güneşer – Adana Şube Yöneticisi)
- Türk Hukuk Enstitüsü (Özlem Süslüoğlu- Adana Şube Yöneticisi)
- KA-DER Adana şubesi (Nurten Mersin- Adana Şube Temsilcisi)
- Akdeniz Kadın Koop. (Göksu Güney- Yönetim Kurulu Üyesi)
- Seyhan Kadın Koop (Saynur Bulca – Yönetim Kururlu Üyesi)
- AKDA –Sığınma evi ( Münire Dağ –Yönetici)
MESLEK ODALARI
- Adana Barosu (Berfu Salıcı – Yönetim Kururlu Üyesi)
- Adana Eczacılar Odası (Alev Ersan- Yönetim Kururlu Üyesi)
- Adana Sanayi Odası (Sadi Sürenkök – Yönetim Kururlu Üyesi)
- Adana Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği (Nihat Sözütek- Yönetim Kurulu Üyesi)
SENDİKALAR
- DİSK ( Kemal aslan- DİSK bölge temsilcisi)
- TÜRK-İŞ ( Halil Çekin – TÜRK-İŞ bölge Yönetim Kururlu Üyesi)
- TÜM-BEL SEN (Seniha Sayılgan – Adana Şube Yönetim Kururlu Üyesi
- EGİTİM-SEN (Abdullah Yalçın- Yönetim Kururlu Üyesi)
- HAK-İŞ/Oleyis Akdeniz Bölge (Ali İhsan Artut- Bölge Şube Başkanı)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
- Türkan Eşli (Adana Barosu Kadı Komisyonu eski başkanı)
- Derya Çiçeknar (İHD Kadın Hakları komisyonu Üyesi)
- Şafak Dokuz (Hak-İş Yönetim Kururlu Üyesi)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
- Nevin Gaye Erbatur (CHP)
- Hulusi Güvel (CHP)
- Fatoş Gürkan (Ak Parti)
- Necdet Ünüvar (Ak Parti)
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılan Belediye Başkanı olmadı. Ancak, Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisi Asuman Tapanyiğit ve Sıtkı Polat Adana Büyükşehir Belediyesi adına toplantıya katıldılar.
MESAJ YOLLAYANLAR
Mesaj yollayan milletvekili olmadı
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 3 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA:
- KENT TV.
- Sabah Gazetesi
- Yeni Adana Gazetesi
- Doğan Haber A jansı
MODERATÖR
Göksu Güney Akdeniz Kadın Koop. Yönetim Kurulu Üyesi
KONULAR
GENEL KONU: Kadına Yönelik Şiddet (Türkiyede Kadın ne kadar eşit?
YEREL KONU: Adana sığınma evleri ne durumda?
ANAYASA ….
KONUŞULANLAR
- Nurten Mersin: Bugün Adana Küçük Millet Meclisimizde şu ana kadar yapılan sunumlarda Kadına Şiddet konusunda ülkemizde yaşadıklarımızın bir kısmını gördük. Ülkemizde kadına yönelik şiddetin var olduğu yadsınamaz. Örnekler de çoğaltılabilir. Bu konuda yeni örnekler eklemekten ziyade şiddetin nasıl önlenebileceği üzerinde görüşlerin ağırlıkta olması gerektiğini düşünüyorum. Kadına Şiddet Nasıl Önlenmeli? Bu Konudaki görüşlerimi aktarmak istiyorum. Bir anımı sizinle paylaşacağım; 3-4 yıl önce 25 Kasım Kadına Şiddete Hayır Gününde yerel bir televizyonda canlı yayındayım. Program yöneticisi ile şiddeti irdeledik. Şiddeti tanımladık, çeşitlerini saydık, örnekler verdik. Söyleşimiz bitince program Müdürü yayını dikkatle izlediği belirterek; “Hocam, meğer ben de evde eşime, hatta kızıma epey şiddet uyguluyormuşum. Çok şaşırdım. Bunu bana fark ettirdiniz” demişti. Kadına şiddet uygulanıyor ama bunun farkında değiliz. Önce bunun ele alınması gerekir diye düşünüyorum. Var olar yasal düzenlemeler yeterli mi? Var olan yasaların uygulanma durumu tartışmalı durumda. Caydırıcılığı yeterli mi? Bu düzenleme ve uygulamaların yaşama geçirilmesi çok önemli olduğunu düşünüyorum. Medyayı ayrı bir başlık olarak almak gerekir. Görsel ve yazılı basın her zaman model olmaktadır. Örneğin Münevver Karabulut”un boğazından kesilerek öldürülmesi ve cesedinin bavula konulmasından çok kısa bir zaman sonra aynı tarzda bir genç tarafından cinayet işlendiğini gördük. Bu tarz olumsuz örnekler model alınmaktadır. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Olumsuz modeller yerine eğitici, caydırıcı modeller medyada .yer almalıdır.En çok izlenen dizi, açıkoturum v.b. programlarda örnekler yapıcı olmalıdır. Bu konularda gerekli düzenlemelerin yapılması gerekliğini düşünüyorum. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde eğitimin rolü önem taşımaktadır. Eğitime örgün ve yaygın eğitim olarak baktığımızda ana kucağından başlayarak, okul öncesi zorunlu eğitim ve sonrası ders kitaplarında örneğin Vatandaşlık Bilgisi derslerinde bu konunun işlenmesi gerektiğine inanıyorum. Ayrıca STK”lara da çok iş düşmekte. Toplumsal Cinsiyet, farkındalık eğitimin yapılması bu paylaşımların hem kadınlara hem de erkeklere yapılması önemlidir diye düşünüyorum.
- Özlem Süslüoğlu: Manevi ve psikolojik baskı ile hayata başlıyoruz.Eğitim sistemimiz ve toplumsal kafa yapımızın değişmesi gerekmektedir.Eksik etek,elinin hamuru ile erkek işine karışmak,kadının karnından sıpayı sırtından sopayı eksik etmemek gibi deyimlerimiz durumun vahametini anlatmaktadır.iki erkek kendi aralarında kavga ederken bile birbirlerinin annesine kız kardeşine sövmektedir.Ev hanimi olmaya yönelik pasifleştirme de aileden başladığı için çalışan kadına fazla rastlanmamaktadır.Tecavüze uğramanın kadının suçu kabul edildiği bir ortamda sığınma evlerine sıcak bakılmaması normaldir.Biz kadınlar vergi veriyorsak devlet can güvenliğimizi sağlamak zorundadır.Sığınma evi tahsis etmelidir.
- Mevlüt Berk: Kadın hakları, İnsan Hakları çerçevesinde ele alınıp tanımlanır. Kadına medeni hakları sosyal ve siyasal hakları, kadının giyimi Atatürk devrimleri ile kabul edilmiştir. Kadın ile erkek ayrımı kaldırılmış, İnsan Hakları açısından eşitlik getirilmiştir. Siyasal yaşamında 1930 da belediye kanunu ile belediyelerde, 1933 de muhtar seçim hakkı, 05 12 .1934 tarihinde Milletvekili seçme ve seçim hakkı tanınmıştır. Bu alanda medeni bir ülke kabul edilen İsviçre’de 1971 de haklar anca tanınmıştır. Kadına karşı şiddet Atatürk devrimlerinden uzaklaşıldığı oranda artmaktadır. Anatomik, biyolojik ve fizyolojik, geleneksel ve dinsel nedenlerle şiddet meşrulaştırılmaktadır.
- Nihat Sözütek: Kadına karşı şiddeti kabul etmek mümkün değil. Devlet- hükümet el koymalı. Erkek kafasına koyduysa yapıyor. Niye erkek günü yok? Demek ki kadınların mağduriyeti daha fazla. İğneyi kendimize batıralım; hepimiz şu yada bu şekilde kadına karşı şiddet uyguluyoruz. Yetiştirme tarzımız bu. Böyle olmaması lazım.
- Abdullah Yalçın: Devlet görevini yerine getirmiyor. 2011 son 7 ayda 245 kadın öldürüldü. 478 kadına tecavüz, 722 katının tacize uğradığı söyleniyor. Şiddet kabul edilebilir olmaktan çıkarılmalı. Hükümetler birçok anlaşma imza atıyor. Politikacılar kadınlara dönük şiddeti hep birlikte kınıyor. Anılacak bir insanlık utancı olarak erkeğin kadına şiddetin önlenmiyor. Devletler ve hükümetler her bir kadını korumak, şiddete maruz kalmasını önlemekten sorumludur. Bu sorunun etkin olarak kullanıldığında, kadınların lehine gerçek reformlar yapılıp uygulandığında, erkekleri üstün gören anlayışa taviz verilmediğinde, hukukun ve adaletti şiddete uğrayan kadınlardan yana olduğunda, şiddetin önlenebilir olduğuna hep birlikte göreceğiz. Kadınlar çoğunlukla en yakınlarındaki erkeklerin şiddeti ile yaşamlarını yitiriyorlar. Onları korumakla yükümlü devlet görevini yerine getirmiyor.
- Berfu Salıcı: Ben sorunların temelinde eğitim olduğuna inanıyor. Eğer sağlıklı bir eğitim verilmez, sağlıklı nesiller yetiştirilmezse, sadece yasalarla sorunların çözüleceğine inanmıyorum. Şüphesiz yasaların caydırıcılığı önemli, ancak her şeyi yasadan beklemekte son derece sakıncalı. Bu nedenle ben sorunun temelinde eğitim olduğuna ve inanıyor.
- Mustafa Çinkılıç: Asıl sorulması gereken soru: erkekler neden öldürüyor? “ Erkekler ağlamaz “ denilerek duygusallıktan uzaklaştırılan, evin geçimini sağlayan, namusunu bekleyen, bu bekçilik görevini yerine getirmediği zaman onursuz olarak adlandırılan bir sistemi içindeyiz. Erkeği de ezen bir sistem. Erkek egemen ideolojinin egemen olduğu bir sistem. Sanki erkeklerin lehindeymiş gibi, sanki erkeklere insanca haklar veriyormuş gibi yapan bir sistem. Bu sistem şiddet algımızı da etkiliyor. Dayak yiyen kadını annesini, babası, akrabalar yuvam yıkılmasın diye dayak yediği yere tekrar gönderiyor. “Bir iki tokattan bir şey olmaz”, “ Hepimizin evinde böyle şeyler oluyor” diyerek şiddeti küçümsüyoruz. Şiddet algımız değişmeli. Bunun içinde sürekli ve sistemli olarak şiddet algısının yanlışlığı gündemde tutmalı ve bilinç değişimi sağlanmalıdır. Süreklilik önemlidir. Kadın hakları sorunu insan hakları sorunudur.
- Bülent Güldiken: Sorunun kaynağına inmemiz gerekiyor. İnsanlara aslında tam olarak dinlenemedikleri için, yorgun oldukları ve güne yorgun başladıkları için birbirine şiddet uyguluyorlar. İnsanlara mutluluk veren hormon ancak derin uykuda ortaya çıkıyor. Bunun için, gürültü kirliliğinin önlenmesi gerekiyor.
- Sadi Sürenkök: Sorunun temelinde kadının ekonomik özgürlüğü yatıyor. Kadının ekonomik özgürlüğü yok. Bu nedenle de kocasına ya da ailesine bağımlı yaşıyor. Müslüman toplumlarda da şiddet var. Toplu muhafazakârlaştıkça namus kavrama daha çok öne çıkıyor. Bu da şiddeti arttırıyor. Özgürleşen kadın problem yaşamıyor. Yasal koruma gerekli.
- Münire Dağ: Nüfusu 50000'i geçen belediyeler sığınma evi açar. Ancak ilçe belediyelerimiz kabul etmiyor. Seyhan Belediyesi 8 marta 15 gün kala bizi davet etti.. Büyükşehir Belediyesinin verdiği yerde bu gün açılışımız var. Eyeri Adana’da planlanan sığın verilerinin tamamı açılırsa 70 kadın sığınma evinden yararlanacak. Asında bu sığınma evlerinde başka şehirlerde şiddete uğramış kadınlar barınıyor. Çünkü sığınma evini yerini öğrendiklerinde erkekler gelip orada da kadını taciz ediyor, öldürüyor.
- Derya Çiçek: Sadece sığınma evinden söz edildi. Kadın platformuna destek verilmiyor. Kamuoyu oluşturabilmeliyiz. 2009 yılından beri kadın tacizleri artıyor. Sığınma evleri yetmiyor. Erkek egemen zihniyeti aşmamız gerekiyor.
- Seniha Sayılgan: Ekonomik özgürlük gerçekten önemli. Ancak ekonomi özgürlüğe olan kadınlar da öldürülüyor. Hükümet önlem alabilir. Yasal koruma önemlidir.
- Ayfer Güneşer: Kadın sorunu önemli. Anlayış sorunu, sistem sorunu. Yasaların arkasında durulmalı. STK' lar ciddi baskı oluşturmalı. TBMM' inin bu sorunu çözme gibi bir niyeti var mı?
- Göksu Günay: Biz başlarda taç, petekte bal, ağaçlarda dal olmak istemiyoruz. Sadece eşit olmak istiyoruz.
- Saynur Bulca: Kadın haklarını öncelikle kadınlar sahip çıkmalı. Hepimiz platformlarımızda bu konuda gerekli mücadeleye yapıyoruz. Ancak yasal düzenlemeler ve sığınma evleri önemli. Hiçbir kadın evini bırakarak sığınma evine gitmez.
- Asuman Tapanyiğit: 5 yıllık strateji planı yapıldı. CHP olarak sığınma evini plana koydurduk. Bütçesi ayrıldı. MHP destek verdi. AKP sessiz kaldı.
Gündemin 2. Maddesine ayrı bir başlık halinde geçilemedi 1inci madde ile 2 nci madde birlikte görüşülmüş oldu.
Vekiller söz alarak gündeme ilişkin kişisel görüşlerini ve parti olarak yaptıklarını anlattılar.
ÖNERİLER: Yeni öneriler gündeme gelmedi.
ORTAK SONUÇ: Ortak sonu çıkmadı.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
20 sivil toplum kuruluşuna doğrudan telefonla birebir görüşmeyle duyuru yapıldı. Toplantı lobisinde TkMM broşürleri de verildi
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekillerine mutfak aracılığı ile ve cep telefonlarına mesaj ile ulaşılmaya çalışıldı. Üç vekille doğrudan telefonla görüşüldü.
MEDYA İLE
Geçmişte basına faks çekiyorduk ancak yeterli ilgi olmuyordu. Bu kaz doğrudan görüştüm. Doğrudan görüşme daha etkili oldu
KATILIMCILARLA
Telefonla katılımcılardan konu istedim. Bir öneri gelmedi. Mutfağın önerisini sundum
SONUÇLAR
Mutfağın hazırladığı genel konuya ilişkin video gösterildi. Videonun hazırlanması konunun toparlanması açısından olumlu bulundu. 20 kurumun katılmasıyla bile oldukça kalabalık bir toplantı oldu. Sayıyı daha fazla arttırmamanın ne kadar doğru olduğu yaşayarak gördüm. Kalabalık arttıkça konunun derinlemesine tartışılması azalıyor. Tabi not almak da bir o kadar zor oluyor. Ulaşıp yazılı metinlerini alabildiğim katılımcıların görüşleri raporda daha fazla yer aldı
Adana kMM Hamalı Musfafa Çinkılıç